top of page

Dijital Feodalizm: Yapay Zeka için Çalışan İnsanlık

  • Yazarın fotoğrafı: Ensar Duman
    Ensar Duman
  • 18 Mar
  • 2 dakikada okunur

Yapay zeka sistemleri, mantığını çok iyi bilen insanlar için bile adeta bir mucize gibi görünebiliyor. Onunla sohbet ettiğimizde karşımızda neredeyse profesyonel bir psikolog varmış gibi hissediyoruz. Ona makaleler yazdırıyoruz, kod geliştirirken destek alıyoruz, hatta bir çoğumuz hastaneden aldığımız test sonuçlarını doktordan önce kendisine yorumlatıyoruz.


Yapay zekanın bu seviyeye geleceğini şu anki kadar yakın zamanda beklemiyorduk. Bir zamanlar bu sistemlerin yeni fikirler üretemeyeceği söyleniyordu, fakat bu nokta çoktan geçildi. Aslında yapay zeka, sahip olduğu devasa veri tabanından bilgiler derleyerek bize bir sonuç üretiyor. Biz insanlar böyle bir bilgi birikimine sahip olmadığımız için ortaya çıkan çıktıları ‘yeni fikirler’ olarak algılıyoruz. Oysa ki bize sunduğu şey, aslında insanlar tarafından üretilen fikirlerin bir kombinasyonundan başka bir şey değil. Yapay zekanın üretkenliğini sürdürebilmesi için sürekli yeni verilerle beslenmesi gerekiyor. Ancak böylece her zaman güncel ve etkili sonuçlar elde edebiliriz ve daha önceden var olan bilgileri yepyeni fikirler gibi algılayabiliriz.


Burada yapay zeka sistemlerini küçümsemiyorum. Aksine, hayatımızı sandığımızdan daha fazla değiştirmeye başladılar. Yakın gelecekte pek çok işi insanlardan alıp yapay zekalara teslim edeceğiz. Açıkçası bir gün tüm işlerimizi yapay zekalara devretmekten kaçınmanın imkansız olduğunu düşünüyorum.


Dijital Feodalizm: Yapay Zeka için Çalışan İnsanlık
Dijital Feodalizm: Yapay Zeka için Çalışan İnsanlık

Veri Döngüsü ve Yapay Zekanın Açlığı

Yapay zeka sistemleri, sürekli yeni veriye ihtiyaç duyarak yaşamlarını sürdürür ve bu verileri üreten de insanlardır. Eğer bu sistemler insanlar tarafından üretilen yeni verilerle beslenmezse, kısır bir döngüye girerler.


Bugün, editörsüz, tamamen yapay zeka tarafından oluşturulan makaleler, haber siteleri, sosyal medya hesapları, video ve görsel içerikler hayatımızın normali olmaya başladı. Bu içerikler, internet üzerinde halihazırda insanlar tarafından oluşturulmuş verilerden besleniyor. Ancak, bu insan etkisi azaldıkça, yeni ve orijinal içeriklerin oranı da aynı oranda azalacak ve kendi kendini besleyen bir döngüye girilecek. Sonunda ise, üretilen içerikler anlamsızlaşmaya başlayacak.


Mesela, yapay zeka tarafından yazılan bir haber, başka bir yapay zeka tarafından kaynak olarak kullanıldığında, bu kısır döngü iyice derinleşecek. Bu, yapay zekaların sürdürülebilirliği için en büyük tehditlerden biri.


İnsanoğlunun Yeni Görevi

Bugün yaptığımız her iş gelecekte yapay zeka veya bu sitemlerle donatılmış robotlar tarafından yapılabilir. Fakat bu sistemlerin sürekli gelişmesi ve güncellenmesi gerekecektir. Bu da yeni bir iş kolu yaratıyor: Yapay zekaları beslemek!


Örneğin, tıpta, mühendislikte ve daha pek çok alanda yapay zekayı iyileştirecek, ona yeni bilgiler öğretecek insanlara ihtiyaç olacak. Bu durumda, üretilen her veri karşılığında yapay zeka sistemlerinin gelişimini yöneten şirketlerin katkıda bulunanlara ödeme yapması gerekebilir.


Bu sadece profesyonel meslekleri ilgilendirmiyor. Günlük yaşantımızda yaşadıklarımızı da yapay zeka sistemlerine ‘satmak’ zorunda kalabiliriz. Çünkü biz yapay zeka sistemlerini sadece profesyonel işlerimiz için değil günlük hayata dair konular için de kullanıyoruz ve kullancağız. Bu durum bizi onları onları da bizi bağımlı yapacak.


Yapay Zeka — İnsan Bağımlılığı

Yapay zekalar bize bağımlı olduğu kadar, biz de yapay zekalara gittikçe daha bağımlı hale geliyoruz. Özellikle metin yazma ve yazılım geliştirme gibi alanlarda bu bağımlılık hissedilmeye başladı.


Bu bağımlılık, insanların da yapay zeka sistemlerine sürekli olarak ödeme yapmasını gerektirecektir. Böylece karşılıklı ekonomik bir döngü ve denge oluşacaktır.


Yeni Dünya’nın Riskleri

Buradaki en temel endişe, insanoğlunun sadece bir veri kaynağına dönüşmesi. Bu fikir şu an uzak gözükse de, bugün bile sosyal medya platformları bizi veri kaynağı olarak kullanıyor. Yapay zeka destekli sistemlerin giderek yaygınlaşmasıyla, gelecekte gerçekten sadece bir veri kaynağı haline gelmemiz ihtimal dahilinde.


Belki de gelecekte, insanlar olarak kendimizi verimizi satarken bulacağız. Peki bu yeni dünyada biz gerçekten ne olacağız? Daha özgür mü olacağız yoksa yapay zeka sistemleri ve onları işleten şirketlerin kölelerine mi dönüşeceğiz?

 
 
bottom of page